(function(d){ var f = d.getElementsByTagName('SCRIPT')[0], p = d.createElement('SCRIPT'); p.type = 'text/javascript'; p.setAttribute('data-pin-hover', true); p.async = true; p.src = '//assets.pinterest.com/js/pinit.js'; f.parentNode.insertBefore(p, f); }(document));

27 Nisan 2011 Çarşamba

Tel kırmanın tarihçesi

Ulusal Kültürümüzü yansıtan el sanatlarımızın en güzel örneklerinden olan Bartın yöresine ait gümüş tel kırma işlemesi araştırmalara göre 1890-1900 yılları arası ilk defa görülmüştür.İlk tel kırma işlemesini Bartın’ın Asma mahallesinde oturan katip kızı lakaplı Hatice Ağaçkıran tarafından yapıldığı sanılmaktadır.Bu nedenle tel kırma Bartın işi olarak anılmaktadır.



Tel kırma işleme tekniği ile diğer nakış tekniklerinden çok farklı ve görünüşü itibari ile de göz alıcı bir işleme çeşididir.Kumaş veya tül kasnağa gerilerek özel iğnesi ile işlenir. İplik olarak kullanılan tel işleme sonunda el ile bükülerek kırılır.Bu nedenle tel kırma adını almıştır.

İlk zamanlarda tel kırma çeyiz amacıyla yatak yorgan takımlarına yastık ve kırlentlere gelin bohçasına sünnet çarşaflarına yapılmakta idi.Günümüzde ise fantezi kıyafetlerde küçük ve büyük çantalarda kına örtüleri Mevlit,örtüleri,şal,fular,küçük keseler,aksesuarlarda hatta ayakkabı ve terlikte uygulanmakta.Sayılabilir özellikteki her tür nakış deseni başarı ile uygulanabilir her ne kadar siyah tül tercih ediliyor olsa da değişik renkte kumaş ve tül üzerine gümüş,altın ve bakır tel makaralarla işleme yapılabiliyor.Desenlerin işleyene göre isimlendirilmesi günümüzde de devam etmekte: Kaymaktabağı , bağda gül, asma yaprağı,sarhoş sokağı,mihrap,değirmentaşı,lalezar,çarkıfelek,süpü rgeli ve kemerköprü gibi.



www.turkforum.net sitesinden alıntıdır. 

Hiç yorum yok: